Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

28 Eylül 2011 Çarşamba

13# Paintball

Hayatımda ilk defa yaptım ve nasıl yaptım oraya nasıl gittim anlatmakla olmaz gerçekten yaşamanız gerekiyor. Tabiki yine bir iş yaparken plansız oldu tahmin edeceğiniz gibi. Bizim aslında dünki planımız eski okulumuza gidip Betül'ün doğumgününü bir de karşılıklı kutlamaktı. Öyle de yaptık. Sabah Arda biraz zor uyansa da. 12de okulda olmaya başardık. Öğle teneffüsü falan oldu derken. Betül geldi konuştuk sohbet ettik. Bir telefon geldi. Ardanın annesi -Nuray Teyze-. Halisler paintball'a gidiyormuş. Siz de gider misiniz? Arda gider miyiz dedi bana. Gideriz dedim. Ne diyebilirim yani. Gideriz. Her neyse. Yalnız bize 10 dakika sonra biz orda olucaz başlarız demişti Halis, durum böyle olduğu halde gitmeye karar verdik. `Yunuseli-Balat Ormanı` arası sizce ne kadar süre alır Bursada yaşayanlar? Altımızda araba yok onu da hesaba katın. 30 dakikada oradaydık. Zor oldu ama başardık. Gittiğimiz gibi kıyafetleri giydik. Baya kalabalıktık. 13 Alman, 13 Türk. Orada tabi herkes birbirini tanıyordu tek yabancı sima bendim sanırım. Arda'da bir kaç kere onlarla beraber olmuştu diye hatırlıyorum. Neyse Almanlar bizi harcar diyordum ben. Çok sağlamlardı gerçekten. Toplam 3 oyun olacaktı. İlkini onlar kazandı çünkü vurulan çıkıyordu. E Almanlar da iyi nişancı. 1-0 geriye düştük ama diğer 2 oyunu kazanmayı başardık -bir şekilde-. Eve dönüşümüz ayrı bir fiyasko. Biz bütün bunları 30 lirayla yaptık şuana kadar. Zaten 30un 10u en başta taksiye gitti gelirken. Halis sağolsun bizim geri kalan paintball'u ödedi ama. Eve dönecek 1 kuruşumuz vardı bir tek. Benim cüzdanda hep bulundurduğum. Ama bir işe yaramıyor tabiki o da. Tan Okulları'nın önüne kadar Paintball işletmecisi bıraktı. Ordan taksiye bindik. Ordan metroya. Ama Bukartımda bile para yoktu. Bu kadar utanmamıştım ben bir yerde. Param yok ama hiç bir şeyden geri kalmadım. Herkesten özür dileyerek bu yayını burada bitiriyorum. Teşekkürler.

19 Eylül 2011 Pazartesi

12# HİF



Şimdi soracaksınız bu 'HİF' nedir? HİF şudur. HerkesiçinFUTBOL. Yani 15 yaşından 65 yaşına kadar herkes hakem olabiliyor artık. Ben geçen sene başvurup olmuştum hakem ama bütün sene antremanlara katılamadım bu yüzden maç alamadım. ÖSS senesiydi malum. Bu sene hatta daha 2.5-3 ay öncesinde antremanlara başladım ve dün ilk maçıma çıktım arkadaşlar. Çömezliğimiz belli ama çok bariz saçmalıklar da yapmadım. İlk maçlarında hakemlerin yaptıklarını dinliyorum da gerçekten onlara göre daha iyi bir maç çıkardım -bence-. Maç Altınsabanspor-Arabayatağıspor'un U17 maçıydı. Yardımcı hamen olarak bayrağımı aldım. İlk yarı maç hep diğer yarı sahada geçti benim fazla işim yoktu denebilir ama hakem arkadaşlar görmesin yanlış anlarlar o anlamda demedim. Fazla koşmam gerekmedi anlamındaydı. Neyse. Maç 3-0dan 3-2 oldu. Altınsaban geride ve bastırıyor beraberlik için. Boru değil bu ilk maç herkes 3 puanla başlamak ister. Öyle böyle derken Arabayatağı bir atak yaptı ve benim yarı sahamda oluyor. Top çelişkili olarak gol çizgisini geçip geçmediğini söylemem gerekiyor. Şut oldu ve kaleci topu çıkarmaya çalıştı. Ben gördüğümü yapacaktım ama biraz tereddüt ettim o hoş olmadı kabul ediyorum. Ama topun çizgiyi tamamen geçtiğini gördüm ve sonunda 25 metre orta sahaya doğru deparımı attım. Gol saydım. İlk maçımdaki en riskli karar buydu heralde. Zaten bütün saha nasıl olduysa öğrenmiş bunun ilk maçı diyorlardı. Umarım daha iyiye giderim.

17 Eylül 2011 Cumartesi

11# Veda

Bu akşam bir Veda partisi gibi bir şey yaptık. Arda Polonya'ya gidiyor 10 ay yok artık. Özlerim ben onu be. Neyse. Herkes üniversitesine gitmeden hep beraber son kez eğlenelim dedik. Bir daha bu kadar kişiyi zaten toplayamayız. 20-25 kişi falan toplandık. Magazin Kat3e gittik. Sıradan bir akşamdı belki ama, güzeldi. Çoğu sevdiğim yakınım ordaydı. Onlar zaten bana yeter. Bir 'Bro' eksikti sadece. Nerdeydin Arda Yüzbaşıoğlu ha? Hani gelecektin. Neyse.

Yakında beraber yazıcaz bir şeyler. Kongar-Barlas tadında ama daha ılımlı herkesi bekleriz.

http://bros06.blogspot.com

14 Eylül 2011 Çarşamba

10# Monoton Olmayan Bir Kaç Gün Daha

Bugünlerde normalden farklı çok şey yaşamaya başladım. Ben bugün Yetenek Sizsiniz Ön Elemesine katıldım. Sağolsun kardeşim Arda yalnız bırakmadı. Yazo, Zümbül ve Oyti'de yanımdalardı. Önce orada olanları anlatmakla başlayayım ben.

Ön eleme Merinos Kongre Merkezindeydi. Sabah erken uyandım. Daha söyleyeceğim şarkı bile belli değildi. Sabah uyandığımda 1-2 saat hatta sesimi açamamıştım sesim çıkmıyordu. Neyse. Bir şekilde şarkımı seçtim bir kaç kere prova yaptım ve evden çıktım. Şarkım Ezginin Günlüğünden Düşler Sokağı'ydı. Her zaman söylerdik zaten artık sesimi o şarkıda istediğim gibi kullanabiliyordum zaten. Gittikten yarım saat sonra falan içeri girdim ve  orta yere koyulmuş bir sandalyeye oturdum. Kameranın karşısına geçtim. Bu kayıt tabii ki televizyon için değil daha bilir kişilerin değerlendirmesi içindi. Ve şarkımı söyledim istediğim gibi de oldu. Şarkıyı söylemeden bir kaç  tane soru sormuşlardı onu da geçmeden edemiyorum. 500 bini kazanırsan ne yapmak istiyorsun dedi? Gel de ben kazanacağıma inanmıyorum de. Diyemedim kestirme yoldan cevabımı verdim geçtim söyledim işte şarkımı.

Öyle böyle derken bugün yaşananlar bu. Ardından bizim panpalarla biraz eğlendik, akşamı ettik evimize döndük işte. Neyse.

Farklı sayılabilecek benim için çok önemli olan başka bir olay da 1 senenin ardından sonunda hakem olduğum ve bu haftasonu bana maç verildiği. İlk maçıma bu haftasonu çıkıyorum ve gerçekten bu benim için çok büyük heyecan. Tereddütlerim var. Ben bayrak kaldırmayı, yan koşuların neye göre yapıldığını taaa 1 sene önce gördüm. Dile kolay ama o 1 sene ÖSS senesiydi unutmayalım. Şuan maçın yeri saati günü belli değil ama maç geleceği bana bildirildi. Tebligatlar Cuma günü açıklanacak heyecanla bekliyorum açıkcası. Buraya kadar sabredip okuyanlara teşekkürler.

12 Eylül 2011 Pazartesi

9# ŞŞAL - Ceyho Ayini Uzun Metraj



Buyrun. Yoğun istek üzerine bu da uzun metrajı gençler.

Afiyet olsun.

8# ŞŞAL - Ceyho Ayini



Cey-ho Ayininin Kısa ama Yakın Çekim Videosu.

Devamı Gelicek.

Anı Yaşayın.

Hiç bir yerde yok!

ŞŞAL 2011.

Unutulmaz..

7# ŞŞAL



Özlediğim günler.. ŞŞAL günleri.. 12-D'den kalan videolardan biri.. 

Diyecek sözüm yok şuan.

Biz ne güzel bir aileyiz.

9 Eylül 2011 Cuma

6# Boşluk

Hayatımda sanki büyük bir boşluk var. Bundan dolayı her şeyi boşluyorum sanki öyle hissediyorum. Ailemi, arkadaşlarımı, kendimi. Boşlukları doldurabilirsem gerçekten bir sorun kalmayacak. Ama tabii ki ilk iş o gereksiz boşluğun ne olduğunu bulmak. Bu hayatta en zor şeylerden biri olsa gerek ki ben uzun zamandır böyleyim ve düzelemiyorum. Yine tamamen kopmuş değilim. Yani hayatsal fonksiyonlar yerinde rahat olun. Yani aslında sizi ilgilendirmiyor -doğru- kusura bakmayın. Hayatta her şeyin gereksiz olduğunu söyleyen ben. Şuan bir çok şeyin gerekliliğini yaşıyorum. Anlatamıyorum derdimi pardon zamanını aldım.

4 Eylül 2011 Pazar

5# ve Bursa Macerasına Devam

Dün sabah yola çıktık ve akşam saatlerinde Bursaya varmıştık. Ankara'da 1-2 saat kaldık. Benim doğduktan sonra geldiğim eve, ablamın kreşine, eski komşularımıza uğradık. Aslında güzeldi.

Yolda kötü bir şey de oldu. Önümüzde kamyon yan düştü ve bütün yükü dağıldı. Adama baktım da üzüldüm. Ama cana geleceğine mala diye bir şey var. Yük yine alınır gereksiz bir şey yani. Ama sonuçta adama bir şey olmamış. Neyse.

Bursaya geldik. Dersaneden arkadaşlarım Bulvar Klan'da olacaklardı. Yorgun olursam gitmeyecektim ama dayanamadım. Yorgundum ama eve geldikten 1 saat sonra çıktım oraya gittim. Ayşen'in doğumgünü vesilesiyle herkesi görmüş oldum dağılmadan önce. Çok az kişi Bursa'da kalıyor üniversitede. Kimi görsem İstanbul'da. Bok var sanki anlamıyorum. Bir tek bana mı acaba gereksiz geliyor anlam veremiyorum yani. Ben uğraşmak istemiyorum yurtla, yeni bir şehirle ve İstanbul gibi büyük karışık bir şehirle. Yol sorunu cabası. Ben Bursada kalmak istedim. Mutluyum sanırım. Ama şuan sadece aile sıkıntı. Her şeye karışmakta üstlerine yok. Ama ona da bir formül bulacağım. Yoksa başka türlü psikolojim her an bozulabilir.

Bursa Teknik Üniversitesindeyim. Kimsenin bu üniversiteden haberi yok. Bana sorduklarında artık 'Bursaya yeni bir üniversite açıldı. İşte orada Makine Mühendisliği okuyacağım' diyorum. Nasıl olacak hiç bilmiyorum. Üniversitede 82 kişi olacak. -Lise gibi Üniversite- Ama zaten bu sene hazırlık okuyacağım, geçmek istemiyorum sınavı. Seneye 5-6 bölüm daha açılınca biraz kalabalıklaşırız. Ama her türlü kampüs 3-4 yıla bitecek ve bize yetişemeyecek. Belki son yıl kampüse gideriz. Zaten Kestel'e yapıyorlarmış. Sadece metroyla ulaşım olması iyi olacak. Yoksa hiç güzel bir yer değil Kestel. Ama sonuçta yeni bir Kampüs ve en şık kampüslerden biri olabilir. Bizden sonra gelecekler düşünsün.

Ben şanslıydım. 40binle girdim. Ama seneler ilerledikçe bir Teknik Üniversiteye bu kadar düşük puanla girilemeyeceği görülecektir. Ama şuan tek yapmak istediğim üniversitemi 5 senede bitirmek ve maddi anlamda ve manevi anlamda özgürlüğüme kavuşmak.